Kişinin vücudundan ve çevreden gelen uyarıları doğru ve yeterli şekilde alıp, beyinde işlemleyerek uygun cevaplar oluşturabilme becerisi duyu bütünleme olarak adlandırılır.
Duyu bütünleme süreci ve yaşamımıza etkileri en iyi gelişim piramidi ile açıklanmaktadır (Şekil-1). Buna göre; günlük yaşam becerileri, öğrenme, davranış, iletişim ve akademik beceriler piramidin üst bölümünde yer alır ve üst düzey beceriler olarak adlandırılır. Piramidin temelinde ise beynimiz, sinir sistemi ve duyusal sistemimiz yer alır. Duyusal sistem beş duyumuza ilave olarak denge ve hareket duyusu, vücut farkındalığımızı sağlayan derin duyu ve iç organlarımızdan bilgi toplayan içsel duyulardan oluşur. Piramidin temelinde bulunan duyusal sistemde meydana gelen olumlu ve olumsuz her değişim piramidin üst basamaklarında bulunan diğer becerileri etkiler.
Duyu bütünleme becerisinin gelişimi anne karnında başlar. Annenin hareket etmesi ile bebek de hareket eder ve denge duyusu gelişmeye başlar. Bebeğin hareket etmesi, el ve ayaklarının rahim duvarına çarpması ile bebek sınırlı alanı keşfeder ve buna uygun olarak vücudunu konumlandırır. Bu durum derin duyunun gelişimini sağlar. Bebeğin anne karnında parmak emmesi, annesi ile kurduğu duyusal ve duygusal iletişim ve etkileşim duyu bütünleme sürecini doğrudan etkiler. Duyu bütünleme sürecinin anne karnındaki bölümü normal şartlarda 38. Haftada tamamlanır. Doğum ve sonraki süreçte duyusal gelişim devam eder. Sağlıklı gelişen ve işleyen bir duyu bütünleme süreci sayesinde çocuk iç ve dış dünya ile uyum sağlar.
Duyu bütünleme bozukluğu, kişinin vücudundan ve çevreden gelen uyanılan duyu organları aracılığı ile algılaması, bu uyanları beyinde işlemesi, bütünleştirmesi, uygun ve organize cevaplar oluşturması aşamalarından herhangi birinde zorluk yaşamasıdır. Duyu bütünleme bozukluğu yaşayan çocuklar algılama, öğrenme, uyum ve davranışlarını düzenleme konusunda yaş ve gelişim düzeylerine göre beklenen performansı gösteremezler.
Doğum öncesi ve sonrası dönem, genetik ve çevresel faktörler duyu bütünleme süreci üzerinde etkilidir. Gebelik sürecinde annenin yaşadığı duygusal ve fiziksel stres ya da karşılaştığı sağlık sorunları bebek gelişimini etkiler. Duyu bütünleme sürecinin anne karnındaki bölümü normal şartlarda 38. Haftada tamamlanır. Bu nedenle zamanından önce (prematüre) doğmak duyu bütünleme bozukluğu için bağımsız bir risk faktörüdür. Yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde izlenen bebekler yaşamlarının erken döneminde aşırı ışık, ses ve fiziksel strese maruz kalırlar. Bu nedenle yaşamın ilk dönemlerinde hastanede kalma ve yoğun bakım ünitesinde izlenme duyu bütünleme sorunlarına yol açabilir.
Doğum sonrası dönemde ise hem çocuğun ihtiyacı olan duyusal uyaranla yeterli miktarda karşılaşamaması (uyaran eksikliği) hem de aşırı ekran maruziyeti gibi duyusal yönden yoğun uyan alınması duyu bütünleme sorunlarına neden olabilir.